belgin temur
Sömestr Tatili
Okul dönemi boyunca belli bir düzende yaşayan, erken yatıp erken kalkan, her gün düzenli ders çalışan, sınav, ödev gibi zorunluluklarla uğraşan öğrenciler için sömestr tatili heyecanla beklenen bir dönemdir. Öğrenciler daimi ve düzenli sorumluluklara bir ara vermek ve kelimenin tam anlamıyla bir “tatil” yapmak ihtiyacında olurlar. Sömestr tatili aileler tarafından iyi planlandığında çocuklar için gerçekten dinlendirici ve yeni dönem için motivasyon sağlayıcı olmaktadır.
Sömestr tatili nasıl geçirilmeli?
Okul dönemi boyunca derslerinde başarılı olsa da olmasa da her çocuk yoğun bir sorumluluk taşımaktadır. Sürekli kendisinden bazı görevleri yerine getirmesi beklenmekte ve bu sorumluluklarla ilgili sürekli uyarı almaktadır. Okulda geçirdiği tüm zamanlarda bir şeyler öğrenmesi beklenmekte ve öğrenip öğrenilmediği de test edilmektedir. Ayrıca evde de ailenin kontrolü ve uyarısı söz konusu olmaktadır. Doğal olarak her çocuk böyle bir yoğunluğun ardından tatile ihtiyaç duyar. Tatil sürecinde ailelerin dikkatli olmaları gerekmektedir. Özellikle ders başarısızlığı olan ya da ödev yapmakta, ders çalışmakta zorlanan çocuklar aileleri tarafından tatil boyunca daha fazla baskı altında tutulabilmektedirler. Oysa bu çocukların da tatile ihtiyacı olduğu unutulmamalıdır. Tatil boyunca çocuklara keyif alacakları, ilgileri ve yetenekleri doğrultusunda aktiviteler sağlanmalıdır. Özellikle okul döneminde yeterince çocuklarıyla ilgilenemeyen, onlarla oyun oynayamayan, birlikte keyifli vakit geçiremeyen anne babalar için tatil dönemi bir fırsattır. Bu dönemde mümkün olduğunca çocukla bir arada olmak, birlikte oyunlar oynamak, onu dinlemek, duygu ve düşüncelerini öğrenmeye çalışmak ve kendi duygu-düşüncelerinizi onunla paylaşmak yararlı olacaktır. Eğer çocuğun derslerle ilgili sorunları varsa bunu vurgulamak ve eleştirmek yerine bir süre için onun bu sıkıntıdan uzaklaşmasını sağlayacak şekilde ve anne-baba çocuk ilişkisinin kalitesini artırmaya dönük olarak birlikte zaman geçirmeye çalışmak gerekmektedir.
Tatil bazı çocuklar için öğrenilmemiş ve anlaşılamamış konuların pekiştirilmesi için de bir fırsat olabilir. Ama bu sağlanırken de tüm günü dersle doldurmak yerine günün belli saatlerini çocuğa destek vererek, sıkmadan ve hırpalamadan eksiklerini tamamlamaya yönelik olarak kullanmak gerekmektedir. Özellikle okuma-yazmayı yeni öğrenmiş ya da henüz tam çözememiş olan birinci sınıf çocukların için günün bir kısmında düzenli okuma ve yazma yaptırmak önemlidir. Bu hem arkadaşlarıyla aralarındaki açığı kapamak konusunda yardımcı olacaktır hem de yeni döneme hazırlıklı başlamasını sağlayacaktır. Yine buradaki temel prensip çocuğu sıkmadan, keyifli ve eğlenceli bir şekilde çalıştırmaktır. Birlikte kitap alışverişi yapmak, çocuk dergileri almak ve böylece okumaya heveslendirmek etkili olabilir. Çocuğa tatil programı hazırlarken onun da desteğini ve onayını almak önemlidir. Örneğin günde bir saat çalışmasını hedefliyorsak bu bir saatin günün hangi saatinde olacağı konusunda çocuğun da fikrini almak uygun olacaktır. Ve program yapılırken sadece çalışma zamanının vurgulanması değil, bunun yanı sıra onun oyun ve eğlenceli aktiviteler içinde de olmasına önem vermek ve onunla birlikte geçireceğiniz zamanların da bu program içinde bulunmasına dikkat edilmelidir.
Tatil için yeni ödev verilmeli mi?
Tatil için ödev vermek bu zamanın da yeni bir öğrenme zamanı olarak kullanılması anlamına gelecektir ki bu tatilin amacına ters düşmektedir. Bazı durumlarda ise çocukların bazı konuları tekrar etmeleri gerekli olmaktadır. Bu çocuklar için pekiştirme mahiyetinde günün bir saatini geçmeyecek şekilde tekrar yaptırılabilir. Sınıf öğretmeniyle bilgi alışverişinde bulunarak çocuğun eksiklerini ve yetersiz olduğu konuları saptamak ve bu konuları çocuk için eğlenceli hale getirerek, görsel malzemelerle zenginleştirerek bu açığını kapamasına yardımcı olacak bir çalışma programı hazırlanabilir. Burada da çocukla ilişkisi daha iyi olan birinin ona destek vermesi önemlidir. Kızgın bir şekilde çalıştırılan ve sürekli yapamadıkları, öğrenemedikleri konular hatırlatılan çocuklar böyle bir çalışma zamanından hiçbir verim alamadıkları gibi kendilerini çalıştıran kişiye de öfkelenmektedirler. Bu da o kişiyle ilişkilerinin bozulması anlamına gelecektir. Oysa tatilin bir amacı da anne-baba ile ilişkilerin yeniden düzenlenmesi, anne-baba-çocuk iletişiminin kalitesinin artırılmasıdır.
Tamamen serbest bırakmak…
Bazı aileler çocukların okul döneminde çok sıkıldığını ve yorulduğunu düşünerek tatil zamanlarında çocukları tamamen serbest bırakmaktadırlar. Bu da hiç müdahale etmeden çocuğun tüm tatil boyunca istediği gibi davranmasına izin vermek anlamına gelmektedir. Bazı çocuklar günlerini kendi başlarına planlayabilmekte, okumaya, eğlenceye, oyuna, arkadaşlarıyla olmaya zaman ayırabilmektedirler. Ama genellikle çocuklar kendi başlarına tüm günü kendileri için hem keyifli hem de verimli geçirebilecekleri şekilde planlamada yetersiz kalabilmektedirler. Örneğin bazı çocuklar tüm gün televizyon seyretmeyi veya kendi başlarına bilgisayar oyunu oynamayı tercih edebilmektedirler. Arkadaş ilişkilerinde problem yaşayıp ya da içedönük olan çocuklar daha çok evde zaman geçirmeyi tercih edebilmektedirler. Oysa böyle bir çocuğun tatilde daha fazla sosyal aktivite içinde olması gerekmektedir ve televizyon-bilgisayar gibi bireysel aktivitelere yönelmesi onun içekapanıklığını artıran bir faktör olabilmektedir. Böyle çocukların anne-babalarıyla ya da diğer aile bireyleriyle interaktif, duygularını ve düşüncelerini ifade etmeye yönelik oyunlar oynaması daha faydalı olacaktır.
Okul döneminde düzenli uyumaya ve uyanmaya alıştırılan çocukların tatil döneminde çok geç saatlere kadar oturmaları da sakıncalı olabilmektedir. Okul zamanına göre biraz daha fazla oturmasına izin verilebilir ancak uyku düzeni tamamen bozulursa –örneğin gece 12 ya da 1’e kadar uyumamasına izin verilirse- okul açıldığında yeni uyku düzenine uyum sağlamakta ciddi sorunlar yaşanabilmektedir. Vücudun yeni uyku düzenine uyum sağlaması biraz zaman alacağından, özellikle ilk haftalarda çocukların derse katılımını, dikkatlerini ve motivasyonlarını olumsuz etkileyebilmektedir.
Öğretmenler çocuğu ve aileyi nasıl yönlendirmeli?
Aslında çocukların akademik ve psikolojik gelişimlerini en yakından takip edebilecek kişiler öğretmenlerdir. Bu nedenle hangi çocuğun nasıl bir desteğe ve programa ihtiyaç duyduğunu da bilirler. Burada öğretmenin dikkat etmesi gereken konu çocukların var olan eksikliklerinin nasıl tamamlanacağını kestirmektir.
Bazı durumlarda çocuğun eksiğini aileye bildirmek çocuk üzerindeki baskıyı çok artırmakta ve çocuğun tatilden yararlanamamasına neden olmaktadır. Bu nedenle ailenin yapısı ve çocuğun özellikleri göz önünde bulundurularak her çocuk için tatilde bireyselleştirilmiş bir program önerilmesi gerekmektedir.
Verilecek ödevler çocukların yeni bilgi öğrenmesini hedeflememeli, bunun yerine öğrendiği bilgiyi pekiştirici nitelikte olmalıdır. Ödev miktarı çocuğun gün içinde başka aktivitelere katılmasını engelleyecek yoğunlukta olmamalıdır.
Ailelerin çocuklarıyla kaliteli zaman geçirmelerinin önemini vurgulamaları, ders başarısını etkileyen faktörlerden birinin de aile-çocuk iletişimi olduğunu ailelere hatırlatmalıdırlar.
Çocukların farklı ilgi ve yetenekleri olduğunun bilinciyle onları kendi ilgi duydukları ve becerilerinin olduğu alanda araştırmaya ve öğrenmeye teşvik etmelidirler. Tüm sınıfa ortak bir ödev vermek yerine örneğin hayvanlara meraklı olan bir çocuğun hayvanlarla ilgili araştırma yapmasını ve bu konuda dergilerden, gazetelerden yazılar kesip getirmesini, seyrettiği belgeseller hakkında sınıfa bilgi getirmesini istemek bu çocuk için iyi ve yararlı bir tatil ödevi olacaktır.
Bazı çocukların ödev yapmakla ilgili hep sıkıntıları olduğu bilinmektedir. Henüz bu sorumluluğu tam olarak geliştirememişlerdir. Böyle çocuklara daha fazla ödev vermek yerine ödev miktarını azaltmak ve yine ilgisini çeken bir konuda araştırma yapmasını istemek yerinde olacaktır. Yapmadığı ödevleri vurgulamak yerine de yaptığı ödev miktarı için onu ödüllendirmek yeniden ödev yapmak konusunda onu isteklendirecektir.
Anne-babalar tatilde nelere dikkat etmeli?
Tatilin öncelikle çocuğunuzla keyifli zaman geçirmek için bir fırsat olduğunu unutmamalısınız. Onun okul başarısında etkili faktörlerin başında anne-babasıyla kurduğu yakın, sıcak ve olumlu bir iletişim tarzı yer almaktadır. Bu nedenle çocuğunuzun tatil zamanını sizinle bol iletişim içinde geçirmesine özen göstermelisiniz.
Çocuğunuzun okul başarısızlığı varsa tatilde daha az eleştirici olmalı, bunun yerine yeni okul döneminde onun daha çok çaba sarf edeceğine ve böylece istediği başarıyı elde edeceğine inandığınızı söyleyerek onu motive etmelisiniz.
Eğer çocuğunuz birinci sınıfa gidiyorsa, okuma ve yazmaya heveslendirmek ve bu becerilerini günlük hayatta da kullanarak okuma-yazmanın keyfini fark etmesini sağlamak için destek vermelisiniz. Örneğin günlük gazetelerin başlığını ona okutabilir veya mağazaların vitrinlerindeki yazıları okumasını isteyebilirsiniz. Ayrıca onunla birlikte hikayeler okumak (örneğin bir sayfasını siz, bir sayfasını çocuğunuz okuyabilir) okumaya heveslendirebilir. Okumayı gülük hayatta kullanan çocuk tatil sonrasında sınıfta okuma-yazma çalışmalarında daha hevesli olacaktır.
Tatilde de evde bazı sorumlulukları olmasına dikkat etmelisiniz. Evde sorumlulukları olan çocuklar okuldaki kurallara uymakta ve ödev sorumluluklarını yerine getirmekte daha az zorlanmaktadırlar. Ama tatil boyunca kendisinden hiçbir şey beklenmeyen çocuklar tatil sonrasında birden bire sorumluluklarla ve okuldaki kurallarla karşılaştıklarında bocalayabilmektedirler.