belgin temur


"Çocukla Kaliteli Zaman Geçirmek" Ne Anlama Geliyor ?

Uzmanlar son yıllarda çocukla geçirilen zamanın miktarının değil, kalitesinin önemli olduğunu savunuyorlar. Anne-babalar ise, çocukla kaliteli zaman geçirmenin ne demek olduğunu merak ediyorlar. İşte bu sorunun yanıtı... 

Bir ailede hem anne hem baba çalışıyorsa, en çok da çocuğa fazla zaman ayıramamaktan şikayet edilir. Uzmanlar bu durumdaki anne-babaların, bu konuda endişelenmelerinin yersiz olduğunu, çünkü çocuğa ayrılan sınırlı zamanda bile, onunla geçirilen kocaman boş bir günden daha fazla yararlı aktivite yapılabileceğini belirtiyorlar. Son zamanlarda bizim de dergimizdeki haberlerde sıkça gündeme getirdiğimiz "kaliteli zaman" kavramının ne demek olduğunu ve anne-babaların bunu nasıl gerçekleştirebilecekleriyle ilgili bilgileri, Mavi Psikolojik Danışmanlık Merkezi'nden Uzman Psikolojik Danışman Belgin Temur anlattı.

Çocukla geçirilen kaliteli zaman

Anne-babaların çocuklarıyla yeterli zaman geçiremediklerinde, bu durumun çocukları üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceği konusunda kaygılar yaşadıklarını belirten Uzman Psikolojik Danışman Belgin Temur, sözlerine şöyle devam ediyor: “Özellikle çalışan ve dolayısıyla çocuklarıyla baş başa geçirilecek zamanları yetersiz olan anne-babalar, bu kaygıyı daha yoğun yaşarlar. Yoğun iş temposu, başka yaşam zorunlulukları, zaman zaman anne-babaların eve çok geç saatlerde gelmelerine ve bu nedenle de bazen neredeyse çocuklarıyla hiç görüşememelerine neden olabiliyor. Bu noktada uzmanlar çocuklarla geçirilen zamanın miktarının değil, kalitesinin önemine dikkat çekiyorlar. Ancak birçok anne-baba, “kaliteli zaman” denen kavramın ne olduğu hakkında net bir bilgiye sahip değil.”

Kaliteli zaman ne demektir?

Çocukla kaliteli zaman geçirmenin ne demek olduğunu ise Belgin Temur şöyle anlatıyor: “Tüm insan ilişkilerinde olduğu gibi çocuk ile anne-baba ilişkisinde de zamanın paylaşım, etkileşim ve karşılıklı duygu alışverişi şeklinde geçirilebilmesi önemlidir. Fiziksel olarak bir arada bulunmak, çocuklar için zamanın birlikte geçirilmesi anlamına gelmiyor. Çocuklar, anne-babalarının kendi dünyalarına aktif bir şekilde katılımına ihtiyaç duyarlar. Birlikte geçirilen zamanın mümkün olduğunca; çocuğu dinlemeye, anlamaya, ihtiyaçlarını, sevinçlerini, mutluluklarını, kızgınlıklarını, üzüntülerini ve kaygılarını anlamaya yönelik olarak geçirilmesi esastır. Ayrıca çocuklar kendi dünyalarındaki heyecanları anne-babalarıyla paylaşmaya ihtiyaç duyarlar. Kendileri için önemli olan her şeye anne-babanın da aynı ilgi ile katılımını beklerler. İşte çocukla geçirilen zamanın böyle bir paylaşım içinde geçirilmesi durumunda, zamanın kaliteli olmasından söz edilir.”

Çocuğu tanımanın önemi

Uzman Psikolojik Danışman Belgin Temur, çocukla kaliteli zaman geçirebilmek için onu tanımanın çok önemli olduğunu vurguluyor ve bunun nasıl gerçekleşebileceğini de şöyle anlatıyor: "Anne-baba olmak birçok beceriyi ve hassasiyeti gerektirir. Çocuğun doğumundan itibaren onu izlemek, tanımak, ihtiyaçlarını, özelliklerini, farklılıklarını ve duygularını ifade ediş biçimini kavramak gerekir. Çocuğun söylediklerinin, davranış ve tutumlarının altındaki mesajları kavrayabilmek, söylediği ile söylemek istediği arasındaki farkı gözlemleyebilmek dikkat gerektirir. Bazen çocuklar, bazı ihtiyaçlarını talep etmezler. Burada onun ihtiyacını fark etmeniz önemlidir. Her çocuğun kendini ifade ediş biçiminin farklı olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle öncelikle çocukların bebekliklerinden itibaren çok dikkatlice gözlenmeleri önemlidir. Çocukla geçirilecek zamanın içeriğinde hem birtakım becerilerin geliştirilmesine olanak verilmesi hem de oyuna yer verilmesi gerekir. Bu içeriğin belirlenmesi için de çocuğun çok iyi tanınması gerekir. Çocuğun bireysel özelliklerinin tanınmasının yanı sıra, belirli yaşlara ait gelişimsel ve psikolojik özelliklerin de bilinmesi önem taşır. Örneğin bir çocuğun yaşadığı korkuların o yaşa ait doğal bir korku mu, yoksa fobi mi olduğunu ayırt edebilmek ve ilişkide kullanılacak dili belirlemek önemlidir. Bir önemli konu da, çocuğun yaşına uygun olarak yapabileceklerinin ve yapamayacaklarının ayırt edilmesidir. Eğer anne-babalar çocuklarının bazı becerilerinin gelişmesi için fırsat yaratmazlarsa, çocuklar yaşlarına ait becerileri geliştiremezler. Örneğin eline hiç kalem verilmeyen bir çocuk, çizgi çizme becerisini geliştiremeyecektir. Birlikte geçirilecek zamanın içeriğinde, çocuğun yaşına ait becerileri sergileyebilmesine ve geliştirmesine fırsat vermek de önemlidir. Bazen de tam tersi olarak aileler, çocukların gelişim düzeylerinin çok üzerinde bazı becerileri sergilemeleri konusunda çocukları zorlayabilirler. Böyle bir tutum da çocuğun yoğun performans kaygısı ve yetersizlik duygusu yaşamasına neden olabilir. Yine bazı çocuklar, yaşadıkları değişik duygusal ve algısal sorunlar nedeniyle bazı becerileri, yaşıtlarına göre daha geç geliştirebilirler. Böyle bir durumda da çocuğun yapabileceğinden daha fazlasını beklemek, aynı tür kaygılara ve yetersizlik duygularına neden olabilir, bu da çocuğun daha da başarısız olmasına neden olabilir.

Birlikte geçirilen zamanda neler yapılabilir?

Uzman Psikolojik Danışman Belgin Temur, anne-babaların, çocuklarıyla kaliteli zaman geçirebilmeleri için başvurmaları gereken yöntemleri şöyle anlatıyor: 

Çocuğunuzla oyun oynayın 

Çocuk denince akla gelen ilk şey oyundur. Çocuklar dünyayı oyun aracılığıyla tanırlar. Oyuncaklar, çevredeki objeler, kişiler, olaylar, doğa, yapılar, araçlar, hayvanlar ve yollar çocuklar için oyun, öğrenme ve eğlence malzemesi olabilir. Bu nedenle de anne-babanın oyun oynaması, oyunun bir parçası olması veya oyuna aracılık edebilmesi çok önemlidir. Oyun, hem çocuğun ihtiyacını karşılayan hem de anne-babanın çocuğu yakından tanımasını ve takip etmesini sağlayan bir aktivitedir. Oyun oynarken çocuğun özgür olması, kendini rahat ifade edebilmesi ve yargılanmaması önemlidir. Anne-babaya çocuksu veya bebeksi görünen bir oyun ve oyuncak, çocuğun önemli bir ihtiyacını karşılıyor olabilir. Oyun oynayabilmek, anne-baba için her zaman kolay değildir. Bazı kişilerin böyle bir yatkınlığı olmayabilir. Böyle bir durumda da oynayabileceğiniz, keyif aldığınız oyunlarla, keyif almadıklarınızı birbirinden ayırmak önemlidir. Belki de anne-babanın oyun paylaşımı yapmaları gerekir. Örneğin anne, evcilik oyununu daha keyifli oynayabilirken, baba da top ve bahçe oyunlarında çocuğa eşlik edebilir. Çünkü sıkılarak, keyif almadan oynanan oyunlar, çocukların da sıkılmasına ve oyundan tatmin olamamalarına neden olur. Tabii tüm oyunlar sizi sıkıyorsa, bu durumda çocuğunuzla oyun paylaşabilme olasılığınız olmayacaktır. Bu nedenle her anne-babanın oyun öğrenmek, oynamak ve yatkınlık kazanmak konusunda çaba sarf etmesi gerekir.

Onu gözlemleyin

Oyunda çocuğu gözlemek ve duygularını ifade etmesi için ortam yaratmak da önemlidir. Özellikle okulöncesi yaşlarda evcilik ve kukla gibi hayal gücüne yönelik oyunlar çocukların iç dünyalarını yansıtmaları için çok önemlidir. Bu tip oyunlar için gerekli malzemelerin bulundurulması da bu açıdan önem taşır. Ayrıca resim de çok önemli bir oyun ve ifade aracıdır. Çocuklar dış dünyayı, kendi duygularını ve yaşadıklarını resim ve boyalar aracılığıyla genellikle çok açık bir şekilde ifade ederler. Bu nedenle bol bol resim malzemesi almak ve bu konuda onu desteklemek önemlidir. Tüm diğer oyun ve aktivitelerde olduğu gibi resim yapması sırasında da çocuğa öğretici davranmak yerine, onu serbest bırakmak önemlidir. Örneğin çocuğun kırmızıya boyadığı bir bulutun ısrarla maviye boyanmasını istemek yerine, boyadığı kırmızı bulutun onun için ne ifade ettiğini konuşmak, birlikte geçirilen zamanın daha kaliteli hale gelmesi anlamına gelecektir. Elbette ki çocuklara bilgiyi öğretmek de önemlidir. Ancak özellikle oyun sırasında bu zamanın bir paylaşım ve rahatlama zamanı olduğu unutulmamalı, çocukta performans kaygısı yaratacak şekilde öğretici ve zorlayıcı olmamaya özen gösterilmelidir.

Çocuğunuza karşı empatik olun

Kaliteli zamanın içeriğinde en önemli hususlardan biri de çocukların duygularının anlaşılması yani empatik olunmasıdır. Empati; karşınızdakinin duruşundan, bakışından, söylediklerinden, bazen söylemediklerinden ne hissettiğini anlamaya çalışmak ve bunu ona geri bildirmek anlamına gelir. Çocukların da tıpkı yetişkinler gibi daha kolay ifade ettikleri duygular vardır. Örneğin çocuklar öfkeyi daha kolay ve çabuk ifade ederler. Ama genellikle öfkenin altında daha farklı, bazen yumuşak, üzücü, sıkıntı veren başka bir duygu olabilir. Sizin bu altta yatan duyguyu anlayabilmeniz ve bunu çocuğa fark ettirmeniz önemlidir. Çünkü ifade edilen duygular, kabul göreceğinden kuşku duyulmayan duygulardır. Eğer siz çocuğunuzun her türlü duygusunu kabul edeceğinizi ona fark ettirirseniz, onun da bu duyguları ifade edebilmesi kolaylaşacaktır. Empati, birçok kişide doğuştan var olabilen, ama aynı zamanda öğrenilebilen bir beceridir. Ancak üzerinde düşünmeyi ve çalışmayı gerektirir. Söylenen sözlerden direkt anlamlar çıkarmaya alışık olmanız durumunda, söylenenin altında yatan gerçek duyguyu anlama fırsatını da kaçırabilirsiniz. Bu nedenle, empati kurabilmek her anne-babanın öğrenmesi gereken bir beceridir."

“BİRLİKTE YAPILANLARDAN ÇOCUK TATMİN OLMALI”

Çocukların anne-babalarıyla birlikte oldukları zamanlardan keyif almaları ve doyuma ulaşmaları için neler yapılması gerektiğiyle ilgili önerileri şöyle: “Çocuğunuzla geçirdiğiniz kısa zamanda onunla açık, yakın, anlayan, dinleyen bir rolde ilişki kurabilirseniz, çocuğunuzun da böyle bir zamandan tatmin olma olasılığı artacaktır. Böylece birlikte olunan zamanlara problem taşınmayacaktır. Çocuklar, ailece birlikte olunan zamanlar gergin geçtiğinde, anne-babadan ilgi alma yolu olarak kızgınlığı, agresyonu ve problemler yaratmayı kullanırlar. Oysa birlikte kaliteli zaman geçirmek, çocuğu tatmin edeceği için, anne-baba ile ilişki için, olumsuz bir yöntem denemesine gerek kalmayacaktır.” 

Oyun, hem çocuğun ihtiyacını karşılayan hem de anne-babanın çocuğu yakından tanımasını ve takip etmesini sağlayan bir aktivitedir.