belgin temur


Tuvalet Eğitiminde Doğru Zamanlama ve Yaklaşım

Çocuğa tuvalet eğitimi verirken zamanlama ve yaklaşım çok önemli. Çünkü yanlış zamanlama ve gösterdiğiniz olumsuz tepkiler çocuğunuzun ilerideki psikolojisini olumsuz yönde etkileyebiliyor. İşte, size yardımcı olacak çok önemli bilgiler...

Yaz ayları çocuklara tuvalet eğitimi vermek için en ideal mevsimlerden biridir. Hem çocuk daha ince giyinir hem de temizlik daha kolay olur. Havalar sıcak olduğu için de çocuğun üşütmesi söz konusu olmaz. Çocuğunuzun her türlü eğitiminde olduğu gibi tuvalet eğitiminde de dikkat etmeniz gereken önemli noktalar var. Bunların en başında da zamanlama geliyor. Zamanlamayla beraber dikkat etmeniz gereken bir diğer önemli nokta da gösterdiğiniz yaklaşım. Tuvalet eğitimi verirken gerek sözlerinize gerekse davranışlarınıza özen göstermelisiniz. Aksi takdirde çocuğunuzda bazı psikolojik problemler oluşmasına neden olabilirsiniz. Göstereceğiniz sabır ve hoşgörü çocuğunuzun ruhsal sağlığını etkilemeden sağlam bir tuvalet eğitimi vermenizi sağlayacak. Tuvalet eğitiminin nasıl olması gerektiği hakkında Pedagog Belgin Temur’dan bilgi aldık. Artık bebeğinizin tuvalet eğitimi zamanı geldiyse, Temur’un sistematik önerilerini dikkatle okuyun. 

Tuvalet eğitiminin yaşı

Tuvalet eğitiminin belirli bir fiziksel ve ruhsal olgunluk gerektirdiğini belirten Belgin Temur sözlerine şöyle başlıyor: “Çocuğun bezden kurtulabilmesi için öncelikle tuvaletini tutabilecek kas kontrolüne sahip olması, daha sonra da tuvaletinin altına yapma yerine tuvalete yapmanın anlamını fark edebilecek psikolojik olgunluğa erişmesi gerekiyor.

Fiziksel olgunluk, hem iç kasların kontrol edilmesi yeteneğini hem de merkezi sinir sisteminin olgunlaşmasının gerektiriyor. Bu da genellikle 2 yaşından önce gerçekleşemiyor.

Psikolojik olgunlaşma tuvalet eğitiminde en az fiziksel olgunluk kadar önemli. Çocuğun bedenini tam olarak tanıması, benlik algısını geliştirmesi, çevre ile etkileşimini tam olarak fark etmesi 2-3 yaş civarında olur. Büyüme, anneden bağımsızlaşma, gelişme ve bir yetenek kazanmış olma arzusu bu dönemde belirginleşir. Bu nedenle bu dönemde verilecek tuvalet eğitimine çocuk daha istekli olacaktır.”

Anne-babalar ne yapmalı?

Temur, anne-babaların tuvalet eğitimi verirken dikkat etmeleri gerekenleri şöyle sıralıyor: 

- Öncelikle çocuğun bu eğitime hazır olduğundan emin olmalısınız. Çocuğunuz, sözel olarak ya da davranışlarıyla tuvaletinin geldiğini belli edebiliyorsa, altının ıslak olmasından rahatsız olduğunu ifade ediyorsa, 2-3 saat gibi bir süre altını ıslatmamayı, 2-3 saatlik uykusundan kuru uyanabilmeyi başarıyorsa, altı ıslandığında ya da kirlendiğinde utanıyor ve bunu belli ediyorsa büyük bir olasılıkla tuvalet eğitimi almaya hazır demektir. 

- Tuvalet eğitiminde temel prensip ödüllendirmedir. Bu ödüllendirme sözel ya da davranışsal ödüllerdir. Çocuğunuz, çişini ya da kakasını altına yapmak yerine tuvalete yaptığında bunun ne kadar gerekli, hoş, önemli ve başarılı bir davranış olduğunu fark etmeli. Başlangıçta tuvalete her gittiğinde onu sözel olarak ödüllendirin. Bu başarısını çocuğunuzun hayatında önemli olan kişilere (baba, büyükanne, dede vs.) çocuğunuz yanınızdayken anlatın. Fakat asla ceza uygulamayın. Arada çiş kaçırmaların olması derece normaldir. Çocuğunuza da bunun normal olduğunu ve bu eğitimde çabasını ödüllendireceğinizi fark ettirin. Çişini tuvalete yapmak yerine altına ya da yatağına yapan çocuğunuzu asla azarlamayın, utandırmayın ve özellikle diğer aile fertlerinin ve başka insanların yanında aşağılamayın. “Bir dahaki sefere başaracağına inanıyoruz” deyin.

- Çocuğunuzun sizi tuvalette izlemesine izin verin. Çocuklar kendi cinsiyetindeki ebeveyninin tuvaleti kullanma biçimini model alırlar. Çocuğun anne-babasını izlemesi, bu merakını başka kaynaklardan gidermeye çalışmasından daha sağlıklıdır.

- Çocuğunuza artık bir daha bez bağlamayı düşünmüyorsanız, bezini tuvalette değiştirmeye başlamanız, onun bu mekanla bu eylemi eşleştirmesi açısından da etkili olur.

- Çocuğunuzun altını temizlerken ona yumuşak davranın. Uzamış bir tuvalet eğitimi kızgınlığını, çocuğunuzun altını değiştirmeye eylemine yansıtmamanız çok önemli. Çünkü bu tavır, çocukların kaygılarını artırabiliyor ve temel güven duygusu gelişimi bu evreden başlayarak olumsuz etkileyebiliyor.

- Çiş ve kaka yapmaktan bahsederken, pis, iğrenç gibi kelimeler kullanmayın. Bu yaklaşım çocuklarda tuvalet ve tuvaletle ilgili konulardan iğrenmeyi ve hatta korku duygusunu geliştirebiliyor. Bu da kendi başına tuvalete gitmelerini ve kendi temizliklerini becermelerini zorlaştırıcı bir etken olabilir. Hatta birçok çocuğun bu nedenle tuvaletten korktukları, çiş ve kaklarını tutmaya eğilimli oldukları biliniyor. “Çişli ve kakalı kalmak pistir” demek yerine “altının kuru ve temiz olması çok hoş ve rahat bir duygudur” demeniz gerekiyor. Çünkü yaklaşım açısından bu iki cümle arasındaki fark çok önemli.

- Kendi başına külodunu indirmesini ve tekrar giymesini öğretin. Tuvalet temizliğini kendi başına nasıl yapabileceğini gösterin. Bu eylemleri mümkün olduğunca kendi başına yapabilmesini destekleyin. Sifonu çekmek, ellerini yıkamak, havlu kullanmak gibi tuvaletle ilgili diğer becerilerini de geliştirin ve her seferinde bu işleri yapmasına izin verin.

- İsterse lazımlık kullanmasına izin verin. ilk kez tuvalete oturacak çocuğunuzun ürkmemesi (Özellikle de içine düşme tehlikesi varsa) ve çişini-kakasını yapmak istememesini doğal karşılayın. Unutmayın ki bu gerçekten çocuklar için zor bir “ilk” deneyimdir. Onun klozetten korkmasını engellemek için, klozetin üstüne çocuklar için yapılmış klozet kapaklarından takabilirsiniz. Başlangıçta belirli aralıklarla lazımlığa ve sonra da klozete oturmasını (tuvaletini yapmadan) ödüllendirin. Çocuğunuz kendini tuvaletin üstünde güvende hissetmeli.

- Tuvalet kağıdı kullanımını öğretin. Temizliğini yetirince yapamadığında sert bir şekilde müdahale etmeyin; bunun yerine temizliği kolaylaştıracak yollar öğretip başarmasına yardımcı olun.

- Sabırlı olun. Çocuğunuz bu sürecin başaramayacağı ve sürekli stres yaratan bir durum olduğunu düşünmemeli. Bu, onun için doğal ve keyifli bir süreç olmalı. Eğitimin temel kuralı kararlılık ve düzendir. Eğer tuvalet eğitim programını belirli bir düzen içinde kararlılıkla uygulayabilir ve çocuğunuzun da bunu başarmaktan keyif almasını sağlayabilirseniz bu kontrolü kolayca kazandırabilirsiniz. 

- Tüm yeterli ve olumlu çabanıza rağmen 5 yaşından sonra da çocuğunuzun alt ıslatma problemi devam ediyorsa, önce durumun fizyolojik kökenli olabileceğini düşünerek onu tıbbi bir muayeneye götürün. Muayene sonucunda tıbbi bir sorun saptanmadıysa sorunun psikolojik kaynaklı olma olasılığı düşünülebilir. Bu durumda profesyonel bir yardıma başvurulmalı, durumun ruhsal kökenli olup olmadığı değerlendirilmelidir. Bir uzman yardımıyla tuvalet eğitimi programı yeniden gözden geçirilmeli, çocuğunuzun bireysel faklılığı göz önünde bulundurularak gerekirse ona ve ailenize özel yeni bir yaklaşım belirlenmelidir.

- Bazen tuvalet eğitimi kazanmış çocuğunuz yeniden alt ıslatmaya başlayabilir. Bu durumda da yaklaşım öncelikle, tıbbi bir sorun olup olmadığından emin olmak olmalıdır. Çocuklar sorun ve sıkıntı yaşadıklarında bunu değişik yollarla belli edebilirler. Alt ıslatma sorunu da bu yollardan biri olabilir. Bazen çocuğunuz, yeni doğan bir kardeşi varsa, sizin bebeğe gösterdiğiniz ilgiyi kıskanır.  Bunun sonucunda da altını yeniden ıslatmaya başlayabilir. Bu, annenin ilgisini yeniden kendi üzerine çekme çabası olarak nitelendirilebilir. Ya da aile içi iletişim problemleri, anne-baba arasındaki tartışmalar, çocuğun yeterli sevgi ve ilgiden yoksun olması ve okul sorunları vb gibi sorunlar da alt ıslatma sorununun oluşmasına neden olabiliyor.

Tuvalet eğitimi erken verilirse...

Özellikle 2 yaşından önce verilmeye çalışılan tuvalet eğitiminin bazı sakıncalar doğurabileceğini söyleyen Pedagog Belgin Temur, bunları şöyle sıralıyor:

- Yeterince hazır olmayan bir çocuğa bu eğitimin verilmeye çalışılması, anne-baba  için zaman ve enerji kaybına, çocuğun da başarısızlık ve yetersizlik duygusu yaşamasına neden oluyor. 

- Erken verilmeye çalışılan tuvalet eğitimi, çocuğun kendi bağırsak hareketlerini gizlemeyi öğrenmesine ve bu nedenle de kabızlık problemine neden olabiliyor.

- Anne-baba, henüz hazır olmayan çocuğuna bu eğitimi vermeye çalışıp başarısızlık yaşadığında, çocuğa kızgınlık duyabiliyor. Bu da çocukla iletişimlerinin bozulmasıyla da şiddete yönelme gibi sonuçlar ortaya çıkarabiliyor.

- Çok erken dönemde tuvalet kontrolüne zorlanan çocukların, ileriki dönemlerinde yaşadıkları tuvalet kaygılarının alt ıslatma şeklinde görülebileceği biliniyor. Zorlayıcı yaklaşım her tür eğitimde olduğu gibi tuvalet eğitiminde de istenmeyen ve çözümü zor psikolojik problemlerin ortaya çıkmasına neden olabiliyor.