tuğba gürçağ yarız


Arkadaşlarda Yatıya Kalma


Çocuklar için arkadaşları ile kurdukları ilişkiler çok önemlidir. Günümüz çocukları daha 2-3 yaşlarından itibaren ebeveynleri ile birlikte katılmaya başladıkları oyun grupları ile ilk arkadaşlık ilişkilerini deneyimlemektedirler. Oyun grupları sonrasında yuvalarda, kreşlerde, anasınıflarında ve sonrasında ilköğretim ile birlikte arkadaşlar ve onlar ile kurulan ilişkiler, çocuklar için aileler ile kurulan ilişkilerden sonraki en önemli değerli ilişkilerdir. Bu formal ortamların yanı sıra, parklarda, doğum günü partilerinde, sosyal ve sportif faaliyet ortamlarında arkadaşlar ile kurulan ilişkiler de çocuklar için çok önemlidir.

Çocuklar arkadaşları ile eğlenceli vakit geçirmek, her yaş döneminde çok kıymetlidir ve her yaş döneminde çocukların birlikte yaptıkları etkinlikler, oynadıkları oyunlar, keyif aldıkları şeyler değişmektedir. 2-3 grubundaki çocuklar yavaş yavaş birlikte oyun oynamayı, oyuncaklarını paylaşmayı öğrenirken, 4-5 yaş grubundaki çocuklar daha çok gerçek hayata dair rolleri üstlenerek rol canlandırma gibi oyunları tercih etmektedirler. Ayrıca artık oyunları daha zengin içerikli hale gelmekte ve kullandıkları materyal sayısında artış görülmektedir. Bu yaş grubu çocuklarının dikkat süreleri de daha uzun olduğu için oyunları önceki yaş dönemlerine göre daha uzun sürebilmektedir. 6 yaş ile birlikte anasınıfının başlaması, hem arkadaş ilişkileri için hem de akademik gelişim için önemli bir noktadır. İlköğretimin başlaması, çocukların günlerinin en büyük kısmını geçirdikleri ortamın okul olması ve en sık vakit geçirdikleri kişilerin de artık aileleri değil arkadaşları olması anlamına da gelebilmektedir. Hatta dönem dönem okulda teneffüslerde ve okul sonrasında parklarda veya bir arkadaşın evinde oynanan oyunlar çocuklara yeterli gelmemekte ve çocuklar, anne-babalarından arkadaşları ile daha fazla vakit geçirebilmek, daha çok oyun oynamak, parti yapmak, çizgi film izlemek gibi amaçlarla onların evinde kalma veya arkadaşlarının kendilerinde kalması konusunda izin isteyebilmektedirler.   

Ebeveynler için çocuklarının gelişimi ve güvenliği, en önemli konulardan biridir. İşte tam bu noktada çocuklar ev dışında bir yerde ebeveynlerinin desteği ve gözlemi olmadan vakit geçirmek istediklerinde anne-babalar ne yapmaları gerektiği konusunda bir kararsızlık yaşamaktadırlar. Çocukların bu isteklerinin altında yatan sebepler genellikle arkadaşları ile paylaşımlarını arttırmak istemek, daha fazla oyun oynamak istemek ve arkadaşlık ilişkilerini daha da geliştirmek olmaktadır. Anne-babaların ise bu noktada aklına birçok soru gelmektedir: “Acaba yanında biz olmadan neler yapacak? Kendi yatağından farklı bir yerde uyuyabilecek mi? Yapılan yemekleri beğenip yiyecek mi? Gece ya korkarsa? Bizi yanında isterse? Ya ağlarsa? Ya hastalanırsa?”. Bu sorular aslında ebeveynlerin çocuklarını merak etmeleri ve onların başına gelebilme olasılığı olan negatif durumlar karşında kaygı duymaları nedeniyle sordukları sorulardır. Bu sorular sebebiyle ebeveynlerin ilk tercihi çocuklarının başka bir yerde kalması yerine çocuklarının arkadaşlarının kendilerinde kalması olabilmektedir. Bu sayede çocukları ev ortamında, gözlerinin önünde ve kontrol altında olabilecektir. Ancak ilerleyen dönemlerde çocuklar tekrar aynı istekle ebeveynlerinin karşısına gelebilirler. Burada verilecek karar, ailelerin çocuk yetiştirme stilleri ve disiplin anlayışları ile de ilgili olabilmektedir. Bazı aileler çocuklarının ev ortamından farklı bir ortamda kalmasına kesinlikle karşı çıkmaktayken, bazı aileler ise buna daha rahat izin verebilmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta; çocuğun kimin evinde kalacağıdır. Çocuğumuzun evinde kalmak istediği arkadaşını ve ailesini tanımıyorsak, izin vermemiz zorlaşacaktır. Bunun için çocuğu ve aileyi tanımak, ev ortamlarını bilmek, ailenin çocukları ile iletişim kurma biçimini gözlemleme şansı bulmak; ebeveynlerin kendilerini daha rahat hissetmeleri ve kaygı düzeylerini azaltmaları için uygun bir yol olabilmektedir. Ayrıca çocuğumuzun genel özellikleri hakkında aileyi bilgilendirmek, herhangi bir rahatsızlığı varsa bunu aile ile paylaşmak, sürekli kullanmakta olduğu ilaçları varsa aileye bunu söylemek çok önemlidir. 

Tüm bunların yanı sıra çocuğumuzun ev dışında kalması için aklınızda soru işaretleri varsa, çocuğunuzun bu deneyimi ilk önce kendini daha güvende hissedeceği ve tanıdığı bir ortamda yaşamasını deneyebilirsiniz. Bu ortam, sık sık görüştüğünüz akrabalarınızın evleri olabileceği gibi aynı apartmanda yaşamakta olduğunuz komşularınızın evleri de olabilir. Başlangıç için çocukların kendilerini daha rahat hissedecekleri ortamlar ve evlerine yakın yerleri tercih etmek, yaşanabilecek olası negatif durumlara (korkmak, eve geri dönmek istemek gibi) ebeveynlerin hızlıca müdahale etmesini sağlamak adına önemlidir. Ayrıca bütün gece dışarıda kalmak yerine saat dilimlerini yavaş yavaş arttırarak çocukların ev dışındaki ortamlarda vakit geçirmelerine fırsat vermek de denenebilecek uygun yollardan bir tanesidir.