tuğba gürçağ yarız


Hayali Arkadaşlar

Bazen çocuklarımızın kendi kendilerine konuştuklarını sanıp şaşırırız. Bazen çocuklarımızın keyifle, sohbet ederek, eğlenerek ama yalnız başlarına odalarında oyunlar oynadıklarına şahit oluruz. Aslında yalnız mıdırlar? Onlara sorarsanız alacağınız cevap “Hayır anne, baba.” olacaktır. Çünkü yanlarında bizim göremediğimiz, seslerini duyamadığımız ancak çocuklarımız için orada olan minik hayali arkadaşları vardır. Bu arkadaşlar, çocuklarımızın sıklıkla yanlarındadır, sadece oyun oynarken değil, yemek yerken, uykuya dalarken, televizyon izlerken arkadaşlar da yanımızdadır. Bu arkadaşların bir ismi de olabilmekte, bazen bu isimler değişebilmekte hatta bazen arkadaşlıklar sona ererken yerini yeni arkadaşlar alabilmektedir. Bazı çocuklar kendilerine arkadaş olarak bebekleri, kuklaları, arabaları seçerken bazıları bunların yanı sıra hayallerinde canlandırdıkları figürleri de oyunlarına katabilmektedirler. 

Hayali arkadaşlar, genellikle çocukların soyut olan hayal ile somut olan gerçeğin farkına henüz net olarak varamadıkları okul öncesi dönemde, yani 3-5 yaş arasında sıklıkla rastlanılan bir kavramdır. Çocuk gelişimi açısından bakıldığında; hayali arkadaşlar ilk karşılaşıldığında anne-babaları endişelendiren ancak aslında normal gelişim seyrinde çokça karşımıza çıkan bir durumdur. 

Hayali arkadaşlar genellikle çocukların baş etmekte zorlandıkları sıkıntıları çözmek, zorlandıkları durumlar ile baş etmek, iç dünyalarında huzursuzluk yaratan durumların açığa çıkmasına ve çözülebilmesine yardımcı olmak, günlük stres faktörleri ile uğraşmak gibi konularda çocuklara yardımcı olabilmektedirler. Bazen çocuklar sahip olmak istedikleri özellikleri hayali arkadaşlarına yükleyerek farklı roller deneme fırsatını da elde edebilmektedirler. Oyunlar sırasında bazen hayali arkadaşlarına bağırabilir, bazen onları eve davet edip misafircilik oynayabilir, bazen onlara yardım edebilir ve bu sayede farklı rollere bürünebilirler. Bazen çocuklar hayali arkadaşlarının anne-baba-öğretmeni olarak, tıpkı kendi anne-baba-öğretmenlerinin onlara davrandığı şekilde oynayarak bir oyun sürdürebilirler. Burada çocuklar kendi anne-baba ve öğretmenleri ile olan ilişkilerine dair ipuçları verebilmektedirler. Bu tarz oyunlarda çocuklar çok memnun oldukları, hoşlarına giden durumları canlandırabilirken; bazen de canlarını sıkan, hoşlarına gitmeyen ve değiştirilmesini istedikleri bazı durumları canlandırarak yetişkinlere önemli mesajlar veriyor olabilirler.  Özellikle aile içinde yaşanan sıkıntılı dönemlerde, anne-baba ayrılığı, yeni bir kardeşin aileye katılımı, ailede yaşanan ölüm ve yas durumları, sağlık problemleri, taşınma, iş değişikliği, yuvaya başlama, yuva değiştirme gibi yaşam olaylarının ortaya çıktığı zaman dilimlerinde hayali arkadaşlar ile oynanan oyunların sıklığında artış görülebilmektedir. Bu sayede çocuklar, iç dünyalarında yaşadıklarını oyunlar sayesinde dış dünyaya transfer ederek bu zor dönemler ile daha rahat baş edebilmektedirler. Hayali arkadaşlar ile oynanan oyunlarda genellikle çocuklar otorite figürünü canlandırmayı tercih edebilirler. Bu sayede hem kontrolü ele geçirirler, hem de karar verme becerilerini geliştirebilirler. Böylece özgüvenlerini de geliştirme şansını elde ederler. Korkular ile baş etmek konusunda da hayali arkadaşlar ile oynanan oyunlar iyi bir yansıtma yolu olarak kullanılabilir. Hayali oyunlar çocukların güç, otorite, ilişki kurma şekilleri gibi kavramları öğrenmesine fırsat tanır. Hayali oyunlar sırasında çocuklar sözel ifadeyi kullanma, mimiklerini kullanma, kendini ve isteklerini ifade etme, istemediklerini ifade etme, hakkını koruma, rol yapabilme gibi becerilerini kullanarak geliştirirler.

Anne-babalar hayali arkadaşlar ile ilk kez karşılaştıklarında bir şaşkınlık yaşayabilirler. Bu tarz durumlarda bu arkadaşlar ile oyunlara yasak koymak yerine izin verici olmak daha uygun bir tutumdur. Çocuklar dahil ettiklerinde oyunlara katılmak, çocuğumuza empatik yaklaşarak onu ve arkadaşını anladığımızı ve kabul ettiğimizi fark ettirmek ancak oyunda ve rollerde bazı sınırlar olduğunu çocuğumuza hatırlatmak ve gerektiği zamanlarda çocuğumuzu kırmadan ve ona kızmadan gerçek dünyaya döndürmek, unutulmaması gereken önemli noktalardır. Hayali oyunların sıklığı, gerçek arkadaşlar ile oynanan oyunların sıklığından çok daha fazla ve hayali arkadaşların sayısı gerçek arkadaşların sayısından çok daha fazla ise, burada bir müdahale gerekiyor olabilir. Gerçek arkadaşları ile iletişim kurmakta zorlanan çocuklar genellikle hayali arkadaşları ile oyun oynamayı tercih ederler. Burada ebeveynlere düşen en önemli görev; çocuklarının gelişim özelliklerini takip etmek, onları gözlemleyerek tanımak, arkadaşları ile ilişkileri ve iletişim kurma kaliteleri ve oyunları ile oyunlarının içerikleri hakkında bilgi sahibi olmaktır. Bu noktada bilgi ve destek alınabilecek en önemli kişiler; eğer anne çalışıyor ise çocuğun bakımını sağlayan kişiler ve eğer çocuk bir okul öncesi kuruma devam ediyor ise yuvadaki öğretmeni ve yuva pedagogudur. Tüm bu kişiler ile iletişim ve işbirliği halinde olmak ve çocuğumuz hakkında bilgi alışverişinde bulunmak, çocuğumuzdaki gelişimi ve farklılıkları birlikte konuşmak, gereken durumlarda uygun müdahaleleri yapmak için çok önemlidir.

Anne-babalar, çocuklarını yaşıtlarının bulunduğu ortamlara girmek konusunda olumlu yönde motive ederek yüreklendirmeli ve bunun için fırsatlar yaratmalıdırlar. Doğum günü partileri, parklar, oyun grupları ve yuvalar, sosyal ve sportif faaliyetler, çocuk tiyatroları aynı yaş grubundan çocukların birlikte vakit geçirebilecekleri eğlenceli ortamlara örnek olabilir. Bu tarz ortamlarda bulunarak yaşıtları ile vakit geçiren ve bundan keyif alan çocuklar, hayali arkadaşlarının yerine gerçek arkadaşlarını koymayı tercih edebilmektedirler. Eğer çocuğunuz 5 yaşını geçtiyse ve hala sıklıkla gerçek arkadaşları yerine hayali arkadaşları ile oynamayı ve vakit geçirmeyi tercih ediyor ve sosyal ortamlarda bulunmayı çok tercih etmiyor veya reddediyor ise, bu durum çocuğunuzun iç dünyasında yaşanmakta olan duygusal bir sıkıntının habercisi olabilir. Bu noktada bir uzman desteğine başvurmak, bu sıkıntının çözümü için izlenmesi gereken en uygun yoldur.