tuğba gürçağ yarız


Kendini İfade Etmeyi Öğrensin


4-5 Yaş Çocuğu Genel Gelişim Özellikleri

Anne babaların çocuklarını yetiştirirken sıklıkla sorguladıkları konuların başında;  çocuklarının içinde bulundukları yaş dönemine uygun bir gelişim seyri izleyip izlemedikleri gelmektedir. Okul öncesi dönem çocuklarına baktığımız zaman 2 yaş dönemi sorgulama çağı ve benmerkezcilik dönemi olarak geçmekteyken, 3 yaşa gelindiğinde biraz daha sakin, daha uyumlu ancak sorgulamaların devam ettiği bir dönem görülmektedir. 4 yaş dönemi özelliklerine bakıldığında; en belirgin özelliklerden birinin karşı gelme özelliği olduğunu görürüz. 4 yaş çocukları istekleri yerine getirilmediği zaman sert tutum ve tavırlar sergileyerek çevresindeki yetişkinleri öfkesiyle şaşırtabilir. Hatta bu öfkesini sadece sözel olarak değil fiziksel olarak sergilemeye de başlayarak ebeveynlerine, arkadaşlarına veya çevresindeki diğer kişilere vurabilir, tekme ve yumruk atabilirler. Bu dönemde çocukların duyguları yoğun ve uçlarda yaşanabilir. Özellikle bu yaş döneminde ebeveynlerin sıklıkla yakındıkları konulardan biri; çocuklarının arkadaşlarından, çevredeki kişilerden ya da televizyondan duydukları “kötü söz”leri öğrenmeleri ve kullanmaya başlamaları hatta çevreden ilgi gördüklerini fark edince bu sözcüklerin kullanımını arttırmalarıdır. Bu yaş grubundaki çocukların önemli özelliklerinden bir diğeri de hayal dünyalarının zenginliğidir. 4 yaş çocuğu, hayaller kurmayı, masallar anlatmayı ve fantezi dünyasını çok sever. Tüm bunların yanı sıra 4 yaş; sosyalleşmenin arttığı, arkadaş ilişkilerinin yoğunlaştığı bir dönemdir. 5 yaş çocuğunun genel gelişim özelliklerine bakıldığı zaman; 4 yaş döneminde yaşanan sıkıntıların azalarak ortadan kalktığı görülmektedir. 5 yaş çocuğu; uyumsuzluk ve hırçınlık dönemini artık geride bırakmıştır. Kendi kendine yetebilen, kendinden emin, kararlı, sosyal, uyumlu bir çocuktur. Arkadaş ilişkilerinde yaşanan sürtüşmeler azalır, topluma ve toplumsal kurallara uyum artış gösterir. Otonomi yani kendini yönetebilme becerisi gün geçtikçe daha da gelişmektedir. Bedensel gelişim ve kas gelişiminin artışı ile denge ve bedene hakimiyet becerileri de yoğunlaşarak gelişmektedir. 4 yaş çocukları bitirilmemiş görevleri fazla önemsemezken, 5 yaş çocukları görevlerini tam anlamıyla sonlandırmayı tercih ederler. Aldıkları sorumlulukları yerine getirmeyi ve bunun sonucu olarak ödüllendirilmeyi çok severler. 

Tüm bu özelliklerin yanında 4-5 yaş çocuklarının en önemli gelişim alanlarından biri de dil gelişimi alanıdır.

4-5 Yaş Çocuklarının Dil Gelişimi

Sözel iletişim, anlamlı sözcükleri bir araya getirerek cümleler halinde kullanabilme ve diğer kişilerin bu şekilde ifade ettiklerini anlayabilme becerisidir. Kendini ifade etme becerisi; kişinin içinde bulunduğu durumu, isteklerini ya da istemediklerini, bildiklerini ve düşündüklerini, hissettiği duyguları sözcük dağarcığını kullanarak anlamlı hale getirmesi ve diğerleri ile paylaşması için sözel olarak ifade etmesi için kullanılan beceridir. 

4 yaş çocuğunu dil gelişimi ve kendini ifade etme becerisine baktığımız zaman; “Ne, nerede, nasıl, niçin?” gibi soruları sıklıkla sordukları ancak zaman zaman bu sorulara yanıt vermekte zorlandıkları görülmektedir. Bu yaş çocukları sözel ifade açısından çok rahatlardır,  isteklerini veya istemediklerini kolayca dile getirebilirler. 4 yaş çocuğunun kelime dağarcığında yaklaşık 1500 adet kelime bulunabilmektedir. Bu yaş çocukları, 7-8 kelimeli cümleler kurarak kendilerini ifade edebilirler. Kurdukları cümleler detayları içerebildiği gibi, başlarına gelen veya hayal dünyalarında yaşadıkları olayları da içerebilmektedir. Kurulan cümleler anlaşılır, akıcı, sıklıkla dilbilgisi kurallarına uygun cümlelerdir. 

5 yaş çocuğun dil gelişimi ve kendini ifade etme becerisine baktığımız zaman; kelime dağarcıklarındaki sayının yaklaşık 2000-2500 civarında bir sayıya ulaşabildiği görülmektedir. Bu yaş çocuğu, yetişkin cümleleri ile kendini ifade etmeye uğraşır, artık cümlelerinde dilbilgisi kurallarına ait hatalar neredeyse yok denecek kadar azalmıştır, arka arkaya birkaç tane uzun ve karmaşık cümle kurabilir ve kurduğu cümlelerin sırasını karıştırmaz. Zamanı cümlelerinde uygun olarak kullanabilir. 5 yaş çocuğunun konuşması çok net ve anlaşılır bir hale gelmiştir. Rahatlıkla 3-4 mısralık şiirleri ezberleyip söyleyebilir ve şarkıları söyleyebilir. 

Çevrenin Dil Gelişimi ve Kendini İfade Becerisine Etkisi

4-5 yaş grubundaki çocuklar artık kendilerini neredeyse bir yetişkin gibi ifade etmeye başlayabilmektedirler. Tabii ki bu duruma etki eden birçok faktör bulunmaktadır. Genetik faktörler, fizyolojik faktörler, aile içi iletişim ve etkileşim, çocuğun bilişsel ve nörolojik gelişimi, cinsiyet farklılıkları, sağlık problemleri gibi birçok etken çocukların dil gelişimini etkileyebilmektedir. Bu faktörlerin yanı sıra çevresel faktörlerin dil gelişimi üzerindeki etkisi çok önemlidir. Çocuklar sadece dil gelişimi alanında değil, diğer tüm gelişim alanlarında da çevre tarafından olumlu yönde desteklendikleri takdirde gelişmeler daha verimli ve daha kalıcı hale gelebilmektedir. Bir görevi başarı ile yerine getiren, zor ve uzun bir cümleyi kuran, ayakkabı bağcıklarını bağlamayı öğrenen, arkadaşı ile oyuncağını paylaşabilen, garsondan su istemeyi başaran tüm çocuklar çevrelerindeki yetişkinler tarafından beğenilmeyi ve ödüllendirilmeyi beklerler ve hak ederler. Bir becerinin pekişebilmesi için o becerinin mutlaka doğru zamanda ve uygun yollarla pekiştirilmesi çok önemlidir. Çocuklar konuşma ve kendini ifade etme becerilerini kullanmaya başladıkları andan itibaren, çevrelerindeki yetişkinlerin onları olumlu yönde motive etmeleri ve becerilerini sergilemeye devam etmeleri konusunda yüreklendirmeleri çok önemlidir. Çocuklar bazen harfleri hatalı söyleyebilir ya da bazı harfleri söylemekte zorlanabilirler, kelimeleri yanlış anlamlarda ve yanlış yerlerde kullanabilirler, yetişkin dünyasında anlamı olmayan ancak çocuk dünyasında çok önemli olan bazı kelimeler ve cümleler kullanabilirler. Bu tarz durumlarda yetişkinlere düşen görev; çocukları olumsuz yönde eleştirmeden ve motivasyonlarını kaybetmelerine sebep olmadan, kendilerini kötü hissetmelerine fırsat vermeden ve kendilerini ifade etme konusundaki güvenlerini kırmadan çocuklarını düzeltmek ve kendilerini ifade etme yönünde çocuklarını desteklemeye devam etmektir. Bu sayede çocuklar hem hatalarını fark eder hem de bu hatalarını güven duyguları zedelenmeden düzeltme şansına erişirler. Çocukların kendini ifade becerisini geliştirmeleri konusunda yetişkinlere düşen en önemli görevlerden biri de; çocukların bu becerilerini kullanabilecekleri ortamlar sağlamak ve fırsatlar yaratmaktır. Çocuklar ne kadar fazla sosyal ortama girerler ve ne kadar çok kişiyle iletişim kurma fırsatı edinir ve kendilerini ifade etme olasılığı bulurlarsa, sözel ifade becerileri o kadar çok gelişecektir. Kreşe ve yuvaya gitmek, parklarda yaşıtları ile vakit geçirmek, yaşıtlarının bulunduğu doğum günü kutlamalarına katılmak, yaş ve dil gelişim özelliklerine uygun olarak tiyatro oyunlarını izlemek gibi etkinlikler çocukların sözel iletişim becerilerinin gelişimine katkıda bulunacaktır. 

Tıpkı sosyal ortamlara girmek gibi, uyaran fazlalığı da çocukların kendini ifade edebilme becerisini olumlu yönde geliştirecek bir etkendir. Bu uyaranlara örnek olarak kitaplar, müzik ve müzik aletleri, televizyon, tiyatro, sinema, oyunlar ve oyuncaklar verilebilir. Kitap okuma ve dinleme, hikaye dinleme ve anlatma gibi aktiviteleri gerçekleştiren çocukların hem sözcük dağarcıkları artmakta hem de kendini ifade becerileri ilerlemektedir. Müzik dinleyen ve müzik aletleri ile ilgilenen, şarkıları öğrenen ve söyleyen çocukların da dil becerilerinin olumlu yönde geliştiği ve ritm duygusunu kazandıkları bilinmektedir. Televizyon ise; eğer belirli limitler dahilinde kullanılan bir iletişim aracı olursa; çocukların hem öğrenme süreçlerini hem dil gelişimlerini olumlu yönde etkiler ancak burada atlanmaması gereken nokta; çocukların saatlerce televizyon başında kalmamasıdır. Sadece tek tarafları bir iletişim aracı olan televizyonun etkilerini olumlu yönde kullanmak için ebeveynler hem televizyon izleme zamanına sınır koymalıdırlar hem de televizyonda izlenen çizgi film, film, belgeseller hakkında çocukları ile sohbet edip, soru-cevap çalışması şeklinde bir aktivite düzenleyebilirler. Tıpkı televizyon gibi sinema ve tiyatro izlemek ve sonrasında izlenenler hakkında sohbet ve soru-cevap aktivitesi düzenlemek de, sözel ifade becerisini geliştirici ve eğitici bir faaliyet olacaktır. Çocuklarımız ile oyunlar oynamak, oyunlar sırasında rol canlandırmak, oyun içerisinde soru-cevap ilişkisini geliştirmek, duygu ifadesini arttırmak, mimik kullanımını geliştirmek gibi aktiviteler de dil gelişimini uyararak olumlu ilerlemelere destek olacaktır.

Bazı çocuklar kendilerini ifade etme becerilerini yaşıtlarından beklenen düzeye göre daha az miktarda kullanmaktadırlar. Özellikle daha fazla bireyin bulunduğu kalabalık sosyal ortamlarda kendilerini ifade etmekten çekinmekte ve bu nedenle “Adın ne?” gibi basit soruları bile yanıtlamaktan kaçınmaktadırlar. Bu tarz durumlarda çocukları yanıt vermeleri konusunda zorlamak yerine onları anlamaya çalışmak, kendilerini daha rahat hissettikleri ortamlarda kendilerini ifade ettikleri zamanlarda olumlu yönde pekiştireçler kullanarak onları yüreklendirmek, sadece 1 kelime kullanarak sorulara yanıt verseler bile bunu beğendiğimizi söyleyerek kendilerini iyi hissetmelerini sağlayarak özgüven duygularını arttırmak, zaman içerisinde konuşmaktan çekinen çocukların hem iletişim becerilerini geliştirecek hem de kullandıkları kelime sayısının yavaş yavaş artmasına destek olacaktır. Bazı durumlarda ise çocukların konuşma becerilerini kullanmakta çok zorlandıkları, hatta bu becerilerini hiç kullanamadıkları, kendilerini ifade edemedikleri için karşı tarafın onları anlayamadığı ve bu durumun çocukların agresifleşmesine neden olduğu görülmektedir. Bu tarz durumlarda konuşma becerilerinin gelişim seyri de göz önüne alınmalı ve 4-5 yaş çocuklarının artık kendilerini neredeyse bir yetişkin kadar ifade edebilmeleri gerektiği de düşünülerek, kendini ifade etmekte zorlanan çocuklar için profesyonel bir destek alma konusunu gündeme getirilmelidir. 

Dil Gelişimini Destelemek İçin Ailelere Düşen Görevler 

• Çocuklar ile dramatizasyon oyunları oynayarak hem rol canlandırma becerisini geliştirebilir hem de dil gelişimine destek olabilirsiniz. Dramatizasyon oyunlarına örnek olarak; evcilik, doktorculuk, tamircilik gibi oyunlar verilebilir. 

• Çocuklarınızla çevrenizde olan olaylar, çekilmiş olan fotoğraflar, çizilmiş olan resimler yani neredeyse her şey hakkımda sohbet edebilir, onu görüşlerini sorarak sözel ifade gelişimine destek olabilirsiniz.

• “Nesi var?” gibi kelime dağarcığın geliştirecek oyunları çocuğunuza öğretebilir ve onunla birlikte oynayabilirsiniz.

• Kuklalar ile oynayarak hem rol canlandırma, hem ses tonu kullanımı hem de sözel ifade becerisinin gelişimini destekleyebilirsiniz.

• Tüm bu etkinliklerde ailelere düşen en önemli görev çocuklarımızı olumlu yönde desteklemektir. Çocuklarımızı kendilerini, duygu ve düşüncelerini, isteklerini ifade etmeleri konusunda yüreklendirmek ve bu konuda onlara fırsatlar yaratmak, hata yaptıklarında onları eleştirmek yerine doğruyu gösterip tekrar denemeleri konusunda cesaretlendirmek çok önemlidir. Bu sayede hem özgüven düzeyi yüksek hem de sosyal ve kendini ifade edebilen, hakkını arayabilen çocuklar yetiştirebiliriz.